Turc | Anglais | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | hayallere dalmak | daydream v. | ||
During the lecture, he daydreamed about his upcoming vacation. Ders sırasında yaklaşan tatiliyle ilgili hayallere daldı. More Sentences |
||||
General | hayallere dalmak | stargaze v. | ||
Colloquial | ||||
Colloquial | hayallere dalmak | space out v. | ||
Colloquial | hayallere dalmak | space off v. |
Turc | Anglais | |
---|---|---|
General | ||
General | romantik hayallere dalmak | romanticize v. |
General | romantik hayallere dalmak | romanticise v. |
Phrasals | ||
Phrasals | hayallere/hülyalara dalmak | daydream about someone or something v. |
Idioms | ||
Idioms | zor veya istenmeyen bir durum karşısında hayallere dalmak | close (one's) eyes and think of england v. |
Idioms | zor veya istenmeyen bir durum karşısında hayallere dalmak | lie back and think of england v. |
Idioms | zor veya istenmeyen bir durum karışışında hayallere dalmak | shut (one's) eyes and think of england [uk] v. |
Idioms | hakkında hayallere/hülyalara dalmak | daydream about v. |